|
Arkas Sanat Merkezi |
• İzmir’in bir modern sanat müzesine ihtiyacı var. Son zamanlarda faaliyet gösteren Arkas Sanat Merkezi bu işlevi görmeye çalışsa da yine de çağdaş bir modern sanat müzesinin yerini tutamıyor. Son iki sergisinde önemli ressamları ağırlamış olsa da ne İstanbul Modern Sanat Müzesi, ne de Ankara Cer Sanat Müzesi’nin yerini tutacak bir seviyeye ulaşacak gibi duruyor. Yine de İzmir sanat yaşamına önemli bir katkı yaptığını söylemeliyiz. Fransız Konsolosluğunun bir bölümünün tahsil edildiği müze İzmir’in en güzel yerlerinden birinde olmasıyla da çok önemli bir görev üstlenmiş durumda.
Ama bahsettiğim modern sanat müzesi Türk ve dünya resminin önemli temsilcilerinin resimlerinin sergilendiği, sürekli bir resim koleksiyonuna sahip olan, buna istinaden geçici sergilerin sürekli olarak sanatseverlere sunulduğu ve çeşitli sanat etkinliklerinin yapıldığı bir yer olmalı. En az 3 katlı ve geniş bir bahçeye sahip olmalı. Ve de şehrin kalabalığının dikkatini çekecek bir mevkide konuşlanmalı.
Aslında bu konuda en iyi yerin Kıbrıs Şehitleri Caddesi olduğunu düşünüyorum. Caddenin tam ortasında Alsancak Katolik Kilisesi’nin yan tarafındaki Tansaş’ın bulunduğu alan bu yer için en uygunu. Bu alana bir katı yer altında, iki katı da yer üstünde olacak şekilde üç katlı bir modern sanat müzesi yapılabilir. Şehrin en kalabalık caddesinden girişi olacak şekilde, geniş bahçeli, sanatın toplumla iç içe olacağı ve sanat etkinlikleri sonrasında insanların bir arada sohbet edebilecekleri kafelerin, restoranların ve eğlence merkezlerinin çok yoğun olduğu bu yerde açılacak bir modern sanat müzesi Kıbrıs Şehitleri Caddesi’ne daha da modern bir görünüm katacaktır. Oradaki Tansaş’ın tam olarak ne zaman açıldığını bilmiyorum, fakat şehirlerin en güzel yerlerinin kapitalizme kurban edildiğinin en iyi örneklerinden biri. Tıpkı Demirören İstiklal gibi…
• İzmir Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesinde bir tiyatro, bir sinema, bir sergi salonunun olmaması sizce de garip değil mi?
• İzmir’in Sanat İzleği başlıklı yazımı gözden geçirip son halini vermeliyim ve bir an önce yayınlamalıyım.
• Ümit Ünal’ın Nar filmini izlerken aklıma bir şey takıldı: bu film David Lynch’in Mulholland Çıkmazı’yla ne kadar çok benzerlik gösteriyor. Lezbiyen bir çift, birinin daha güçlü ve gerçekçi olması, diğerinin ona olan hayranlığı, bağlılığı ve onu “her şeyi” konumuna getirmesi, onun yerine geçmek istemesi, rüyalarla ve metaforlarla anlatılmaya çalışılan duygular ve filmin sonunda birbirinin yerine geçen karakterler. Filmi izledikten sonra dergilerde kalan eleştiri yazılarını okudum, fakat kimse bu benzerlikten bahsetmemiş. Bence bu iki film için “ikiz film” tanımını çok rahat kullanabiliriz.
• Nar filminin başlangıcındaki Birhan Keskin dizeleri:
Dürtme içimdeki narı
Üstümde beyaz gömlek var
• Bir zamanlar “Nar Tanesi: Aşk ve Dostluk Birlikteliği Üzerine Marazi Bir Deneme” başlıklı bir yazı üzerinde çalışıyordum. İki dostun içten içe birbirine beslediği aşkı anlatmaya çalışacaktım. Ama yarım kalan o yazıya yıllardır bir türlü geri dönemedim ve son halini vermedim. Sanırım o yazıyı kaldığı yerden çıkarmanın zamanı geldi.
• 800 Sanatçı 800 Sanat Eseri projemi yakında hayata geçireceğim. Sanatın en önemli üç kolu olan edebiyat, resim, müzik ve 7. Sanat diye nitelenen sinema için uygulayacağım bu projeyi. Benim için önemli olan her sanatçıdan bir esere ulaşarak toplamda 800 sanat eseri hakkında detaylı bir birikime sahip olmayı amaçlıyorum bu projede.
Türk ve dünya edebiyatının en önemli 200 yazarından bir kitap okuyacak şekilde bir liste oluşturdum. Bu kitapları okumaya Milan Kundera’nın Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği ile başlayacağım. Sırayla her kitabı okuyup üzerine detaylı eleştiri yazıları yazmayı planlıyorum. Tabii araya farklı kitaplar da girecektir. Bu 200 Yazar 200 Kitap listesini yakında yayınlayacağım.
Henüz sinema, müzik ve resim için bu listeleri oluşturmadım, ama en kısa zamanda o seçkileri de oluşturup Türk ve dünya sanatından 800 önemli sanatçının 800 önemli eserini özümsemeye çalışacağım. Özellikle belirlediğim resimleri görmek için müze müze gezmeyi düşünüyorum.
Kitaplarla başlayacağım bu proje için bana 4-5 yıl gibi bir zaman dilimi gerekiyor, ama bu sürenin sonunda istediğim sanat birikimine sahip olacağımdan eminim.
• Aslında müzeleri Orhan Pamuk’la gezmek, kitapları Enis Batur’la seçmek, filmleri Atilla Dorsay’la izlemek ve müzikleri Ahmet Say’la dinlemek isterdim.
• Ahmet Say’ın Müzik Ansiklopedisi adlı kitabını bir an önce edinmeliyim.
Tuna BAŞAR