Cumartesi
Bir süredir istediğim okuma ve yazma ritminin çok uzağındaydım. Bugün bu ritmi istediğim düzeye getirmeyi başardım. Bunun sonucu olarak da yazmaya başladım.
Ayfer Tunç’un çok uzun zamandır tekrar okumak istediğim Aziz Bey Hadisesi adlı öykü kitabına başladım. Kitaba ismini veren uzun öyküyü de bir seferde okudum. Ayfer Tunç öyküleri beni her zaman derinden etkilemeyi başarmıştır. Bu kitabı bitirdikten sonra Ayfer Tunç öyküleri üzerine bir yazı da kaleme alacağım.
Uzun zamandır okumak istediğim bir diğer kitap da J. M. Coetzee’nin Utanç’ıydı. Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görülen Coetzee aynı zamanda bu kitabıyla Man Booker Ödülünü de almış. Profesör David Lurie’nin öğrencisiyle yaşadığı aşkın sonucunda başına gelenleri odağına alan kitap bir yandan da Güney Afrika insanını ve yaşam biçimini de okur önüne getiriyor.
Olmazsa olmazım olan şiire de yeterince vakit ayırdım bugün. Özdemir Asaf’ın Yalnızlık Paylaşılmaz adlı kitabındaki etkileyici şiirler de bana eşlik ettiler gün boyu. Bu kitap uzunca bir süre önce Adam Yayınları tarafından basılmıştı. Şimdi YKY toplu şiirlerden ayrı olarak tekrar yayınlamış. Bu kitaptan sonra Özdemir Asaf’ın yine YKY tarafından basılan seçme şiirleri Dokuza Kadar On ve toplu şiirleri Çiçek Senfonisi’ni de okumayı planlıyorum.
Eylül’e Mektuplar projem için de bir mektup yazdım. Türk sinemasının 100. yılı ve Garip şairlerinin 100. yaşına değindim bu mektupta. Biraz düzeltip yakında yayınlayacağım.
1kasım’14gecesi edirne
Tuna BAŞAR