Nisan 28, 2025


Uykuyla uyanıklık arasında bir yerde olduğumu düşünüyorum. Değişik insanlar, değişik yerlerde karşıma çıkıyor. İki farklı insanı tek bir insan gibi görüyorum. Bir kahraman bir korkak oluyor bazen. Bazen de iki kahraman tek bir insan gibi ve çok büyük bir kahraman gibi algılanıyor.
Bazen bir erkek bir kadın oluyor. Yüzler, sesler, kokular sürekli değişiyor. Ama düşüncelerim bu değişimi engelleyip, tek bir şeye yoğunlaşmak istiyor. Bu gerçekle hayal arasında gerçeği bulmaya çalışıyorum. Yeryüzündeki sahte gerçekten de, rüyalardaki sahte hayalden de bağımsız, sadece gerçeği arıyorum.
Bilinçaltımdakilerin gerçek olduğunu düşünüyorum ve hayalle yeryüzündeki sahte gerçeğin karışmasını ve gerçeğin ortaya çıkmasını bekliyorum.
Gerçek bir yüz görüyorum bazen, gerçek bir insan... Gerçek sesler geliyor kulağıma, ama bu gerçek seslere bir türlü cevap veremiyorum. Bir gerçek var, ben bunu görüyorum, ama gerçeği yaşayamıyorum.
Karanlıkların içinden bir ses geliyor. Gittikçe yükselen bir ses... Sanki bir yerde bir telefon çalıyor... Bu sesi gördüğüm tek gerçekmiş gibi algılıyorum. Anlam veremediğim şekilde bu ses beni rahatsız etmeye başlıyor ve kolum istemsiz şekilde karanlığa doğru uzanıyor. Karanlıkta yok olan kolum bu sesin durmasına neden oluyor. Tek gerçek sandığım ve bana büyük rahatsızlık veren ses, bir anda susuyor ve gerçeklerin bana acı verdiğini hissetmeye başlıyorum. Çok kısa bir süre sonra o ses tekrar çıkmaya başlıyor ve açık olan gözlerimi tekrar açtığımı hissediyorum. Bir anda ortam değişiyor ve kendimi bir odada buluyorum. Önce kısa süreli bir şaşkınlık yaşıyorum ve kendi kendime "Burası neresi?" diye soruyorum. Elime bakıyorum ve gerçek sandığım sesin elimdeki telefondan geldiğini görüyorum. Ve o ses yüzünden sahte gerçeğe uyandığımı anlıyorum.
Hiç istemediğim halde...

Tuna BAŞAR

/dörtocakikibinaltıçarşamba sıfırbironiki
Afyonkarahisar/
Etiketler: , ,

Yorum Gönder

Yorum Gönder

  1. tebrikler
    güzel yazmışsın

    YanıtlaSil
  2. selam arkadaşım,
    yazını okudum.psikolojik bir tanımlama içerisinde oaln bir yazı.seni, bizi toplumsal durumumuzu ortaya koymaya çalıştıgını düşündüm.begendim yazını.karamsarlık olsada durumu ifade edişin ve iletmeye çalıştıgın duygularını algıladıgımı sanıyorum.başarılar saygılar.

    YanıtlaSil
  3. 'hiç istemediğim halde' tebrıkler

    YanıtlaSil
  4. fatma coşkun8 Temmuz 2011 17:00

    merhaba.....

    yine bir yazınız ve yine gerekli zamanda. sizin yazılarınızı her okudugumda nasıl oluyor bilmiyorum ama sanki o anki ruh halimi anlatıyor.bu inanılmaz bişey. bana özgü bişey değil bu, eminim birçok insan benimle aynı fikre katılıyordur. böyle genç bir yaşta bu kadar güzel ve birebir insanların hissettiklerini yazabildiğinize ve insanların ta içinde bir yerlere dokunabildiğinize göre ilerde çok güzel yerlere geleceksiniz. ve bende sizin sıkı takipciniz olacagım buna eminim.

    Bir gerçek var, ben bunu görüyorum, ama gerçeği yaşayamıyorum.
    yaşayabilmeyi diliyorum.......
    sevgiyle kalın.........başarılar......

    YanıtlaSil

Tuna BAŞAR

1985 yılında doğdum. İzmir Karşıyakalı'yım. 2004 yılının son çeyreğiyle birlikte başladığım yazı serüvenime Gece Edebiyat adlı blog sayfamda devam ediyorum. Yazılarım ve şiirlerim Ada (Samsun),Aykırı Sanat, Berfin Bahar, BH Sanat, Çalı, Genç Hayat, İzmir İzmir, Kaçak Yayın, Kar, Koridor, Kum, Kuşak, Kül Öykü, Lacivert Sanat, Mor Taka, Onaltıkırkbeş, Sunak, Taflan, Varlık, Virgül gibi dergilerde yayınlandı.

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.